Alevileriz Biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Alevileriz Biz

Alevi Yaşantısı
 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 OZAN VİRANİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 400
Kayıt tarihi : 12/10/08

OZAN VİRANİ Empty
MesajKonu: OZAN VİRANİ   OZAN VİRANİ Icon_minitimeSalı Mart 24, 2009 3:40 am

Virani, 16. yy.'ın sonu ile 17. yy .başlarında yaşayan güçlü bir ozandır.

Bektaşiliğin ikinci piri Balım Sultan'dan el almıştır. Bir süre Necef-i Eşref de Hz. Ali Türbesi'nde türbedarlık, babalık yapmıştır, (1587-1618) yıllarında İran'da saltanat süren Şah Abbas'la görüşmüştür. Anadolu'nun bir çok yerlerini ve daha sonra da, Bulgaristan'da Deliorman ve Debruca'yı dolaşmıştır. Neceften dönüşünde, Deliorman yöresinde bulunan Demir Baba tekkesini ziyaret etmiş ve ondan bilgilenmiştir. Demir Baba, soy zinciri itibariyle Peygamber'e ulaşır.

Demir Baba Velayetnamesi'nde, Virani'nin Demir Baba ile görüşmesi şöyle anlatılır: Demir Baba'ya, Arap ve Açem dillerini bilen bir kimse geldiği ve müridleriyle Rumeli'ye geçtiği ve bu kişinin adının da Viranı olarak söylendiği bildirilir. Ancak gaflet içinde olduğu ve "Kutupluk'' davası güttüğü de ilave edilir. Demir Baba manevi yönden kendisinin daha üstün olduğunu göstermek ister. Demir Baba, o tarihlerde yüz yirmi yaşına ulaşmış ulu bir ihtiyardır.

Virani, onun batın kılıcıyla yenilir, yere geçer. Huzurunda divan durup, niyaz eder. Demir Baba'dan icazet ister. Ancak, önce Virani'ye nasihatler verir ''kişi böyle sevdalarda olmasa gerek. Kur'an'a uy Sure-i Fatiha'da ne kadar harf olduğunu bilir misin? Onlardan geçmeyen veli olmaz. Bu kadar suhufla (hartle) dört kitabı yutsa bile. Kapıdan girmeyen, içeride ne olduğunu bilmez. Bilen aşık da, dava kılmaz. Kimse kusuruna kalmaz,..'' Bu nasihatten sonra Demir Baba, Virani'ye icazet verir.

Virani, oradan Otman Baba Sultan'ı ziyaret etmek için yola çıkar. Sabahleyin Karlıova'da Hafız Zade Türbesi'ne gelir. Ancak Virani rahatsızlanır ve öğleden sonra orada hakka yürür. Avlu kapısı önüne gömülür.

Demir Baba Velayetnamesi'nde de söz edildiği üzere, Virani, Arapça, Farsça bilen güçlü bir şairdir. "Virani Baba Divanı'' ile ''Virani Baba Risalesi''adlı basılmış eserleri günümüze kadar gelmiştir, Özellikle Hz. Ali'yi öven, On iki İmam'ı dile getiren coşkulu methiyeleri vardır.

Gel Dilber Ağlatma Beni

Gel Dilber Ağlatma Beni Şah-I Merdan Aşkına
Dü Cihanın Ranimasi Şii Yezdan Aşkına
Şahım Hasan Pir Hüseyin Kerbela Meydan İçin
Lütfedip Bağışla Cürmüm Ali Süphan Aşkına

İmam Zeynel Abidin'in Abina Umdumusa
Arayıp Özünde Bakiri Buldunusa
Ceddin Evlad-I Muhammet Cafer'i Bildin İse
Rahme Gel Ol Şah-I Merdan Ali Ümran Aşkına

Seyit Musa'yı Kazım'dır Ehl-İ Beytin Serveri
Cani Aşkı Nuş Edenler Müpteladır Ekseri
Sahi Şehidi Horasan İmam Rıza'dan Beri
Müptelayı Merhamet Kıl Kalb-İ Viran Aşkına

Şah Naki-vü ba Naki'nin bağladık bel rahına
Sadıkane ver salavat Ehl-ibeyt ervahına
Mail olma yok vefası şu cihanın hublarına
Gel mürüvvet eyle ey dil ehl-i irfan aşkına

Ey Virani Çıkma Yoldan Doğru Raha Gel Beri
Muhabbet Şevkat Senindir Ey Hasan-Ül Askeri
Evliyalar Serfirazi Haci Bektaş-ı Veli
Sen Ganisin Ver Muradı Devri Mihtan Aşkına
--------------------------------------------------------------------------------------------------------

Dilinde canan olubdur

Dilinde canan olubdur
Sücudum sacidim insan olubdur
Vücudum şehrine Şahı-muhakkak
Bilin ki fazl-ı Hak Yezdan olubdur

Gönül didara karşı ol sebebden
Ayrılmaz Vallahi hayran olubdur
Virani dervişe lütfetti Haydar
Erişti üçlere Selman olubdur.


İstemem alemde gayrı meyvayı

İstemem alemde gayrı meyvayı
Tadına doyulmaz balımdır Ali
İstemem eşyayı verseler dahi
Kokmazam sünbülü gülümdür Ali

Ali'mdir kadehim Ali'mdir şişe
Ali'm sahralarda morlu menekşe
Ali'm dolu yedi iklim dört köşe
Ali'm saki Kevser dolumdur Ali

Ali vahid şah-ı Resul kibriya
İmam Hasan Hüseyn Şah-ı Kerbela
İmam Zeynel-Aba ol sahib-liva
Büküldü kametim dalımdır Ali

Muhamrned Bakır'dır tendeki canım
Ca'ferüs -Sadık'tır dinim imanım
Musa-i Kazım'dır derde dermanım
Varlığım kalmadı malımdır Ali

Aliyyür -Rıza'dır Şah-ı Horasan
Taki ile Naki gösterdi burhan
Hasanül-Askeri mah-ı dırahşan
Yokladım talihim falımdır Ali

Muhamrned Mehdi'dir sahibüz-zaman
Oniki İmam'a kul oldum heman
Ma'sum-ı pakandır envar -ı cihan
Esrar-ı Huda'ya alemdir Ali

Virani'yem düştüm şimdi derdine
Vücudum gark oldu çile bendine
Gönül sormaz oldu kendi kendine
Söyler dehanımda dilimdir Ali

Nedir Ey Gaziler Benim Yandığım

Nedir Ey Gaziler Benim Yandığım
Haldan Bilmez Yar Elinden Dertliyim
Bu Aşkın Ateşi Yaktı Sinemi
Pervaneyim Nar Elinden Dertliyim

Gafletten Uyandım Gözümü Açtım
Aşkın Küresinde Kaynadım Piştim
Yavru Şahan Gibi Tuzağa Düştüm
Kurtulamam Tor Elinden Dertliyim

Binbir Niyaz Ettin Eğledin Beni
Bir Kadım İkrara Bağladın Beni
Gül Diye Tikene Dağladın Beni
Kokulatmaz Har Elinden Dertliyim

Çıktım Şu Alemi Seyran Etmeye
İkrar Verdim Bu İkrarı Gütmeye
İndim Bedest Ana Pazar Etmeye
Şenliği Yok Şar Elinden Dertliyim

Virani'yem Çekem Yarın Kahrını
Ver Doldur İçeyim Aşkın Zehrini
Muhabbete Saldık Gönül Bahrını
Geçti Zaman Zar Elinden Dertliyim
--------------------------------------------------------------------------------------------------------

Adem olup insan içine geldim
Hak nasip eylese kandan içeri
Behlil gibi kandan kana gezerken
Bir kana uğradım kandan içeri

Be hey Ademoğlu o Adem değil
Oynatma atını o meydan değil
Süleyman dersen Süleyman değil
Süleyman var Süleyman’dan içeri

Hak lokması yemiş ben de kanmışam
Serim başım Pir yoluna koymuşam
Bu canı vermişem bir can almışam
O canı saklarım candan içeri

Virani gedanın nutkunu halda
Her ne ki ararsan sende sen yolda
Bir kâmil mürşidin buyruğun salda
İlikten damardan bundan içeri

VİRANİ
--------------------------------------------------------------------------------------------------------

ZâhidÃ* nefsin bilen bildi HûdÃ*’nın kadrini
Hem Muhammed MustafÃ* vü Mürtezâ’nın kadrini

Görmeyen Hasan – Hüseyn Vechinde Hakk’ı âşikâr
Ol ne bilsin Şâh Hasan Hulk-ı RızÃ*’nın kadrini

Baş açık ser-pâ bürehne Rum Abdâlı olan
Ol bilüptür Şâh Hüseyn-i Kerbelâ’nın kadrini

Yetmiş iki müfredâtın sırrını idrâk eden
Şüphesiz ki oldur bilen Zeyne’l-abâ’nın kadrini

Bâkır u Câ’fer Yolunda baş u cân’a kalmayan
Àkıbet bildi bu râzı bu nihânın kadrini

Levh-i Dîl’den bu serâi kat’ eden bildi yakîn
Mûse-i Kâzım âli MûsÃ* Rızâ’nın kadrini

Bu tecerrüd cu’asın nûş eyleyen âzâdeler
Bildiler dürr-i Tâkî bahrinde kânın kadrini

Her kime ki kıblegâh oldu Nâkî vü Askerî
Bir palâs-ı fahr edip bildi gedânın kadrini

Raht u baht u tâc u tahtın mülkünü kıldı harÃ*b
Her ki bildi Mehdi-i Sâhib-Livânın kadrini

Dünyeye dil vermedi her kim ki bildi bîgümÃ*n
Çârdeh mâ’sûm-ı pâk-iÂl-i abâ’nın kadrini

Ey Vîrânî ”bâ-i Bismillâh”ı kim ki fehm eyledi
Cân ü dilden ol bilüptür evliyânın kadrini


VİRANİ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://alevicumhuriyeti.yetkinforum.com
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 400
Kayıt tarihi : 12/10/08

OZAN VİRANİ Empty
MesajKonu: DEVAMI   OZAN VİRANİ Icon_minitimeSalı Mart 24, 2009 3:41 am

Tâ ezel ”kÃ*lû-belâ”dan ben gulâm-ı Hayder’em
Âstân-ı izzetinde cân u dilden çâkerem

Şâh Hasan, Şâh-ı Hüseyin-i Kerbelâ’dan ey Ã*hî
Her nefes dîdâr-ı vahdet ben bulardan isterem

Hem Âlî Zeyne’l –abâ Bâkır’dır îmânım benim
Şol sebeb rûz-ı Ezelden mezheb-i Hakk Ca’fer`em

Mûse-i Kâzım Âli Mûsâ Rızâ meddâhıyem
Görünen baştan ayağa na’t-ı şâh-ı defterem

Çün Tâki’dir âftâbbı dü serânın zâhidâ
Pes Nâki’den özge dilde yine ma’nâ söylerem

Askerî’dir pâdişâhı bu demin, bu mahşerin
Aç gözün sen bu demi dem bil ki gayri neylerem

Mehdî-i sâhib-zamÃ*n’ın hakkıçün ey MürtezÃ*
Ben fakirin ver murâdım Şâh senden dilerem

Hânedân-ı Mustafa’yı sevmeyenler cânına
Dem-be-dem bin cân ile yüzbin teberrâ eylerem

Hubb-ı evlâd-ı Âli’nin arasında görülen
Cümlesinden derd-mend bir kemine kemterem

Şöyle bendim ben Âli’nin bendesine vâizâ
Kamberinin Kamberinin Kamberine Kamberem

Çün hisâbiyle azâbın şâhid-i şâh-ı velî
Sanma ki ben zerre denlü o düzehten korkarem

Gerçi fakrim râh-ı aşk içre velî bayem gani
Hâceyem Şâh-ı Necef’ten olmuşem ben gevherem

Hâkpây-i hânedânem ismile Vîrânî’yem
Bilmeze zehrim velî bilene âb-ı Kevser’em


VİRANİ
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yedi derya sohbetini, bahrı umman anlamaz,
İlmi ledün manasıdır, ahmak olan anlamaz.
Küntü kenzden ders okursun, cahil andan ne anlar,
Gözü kör, kulağı sağır, bibeserler anlamaz.

Men aref ilmine eren, aşık-ı suzan olur,
Hevt nefsini katleyleyen, meydanda merdan olur,
Hırs ile şehvete uyan, nefsine kurban olur,
Yedi tamu şiddetidir, kemrah olan anlamaz.

İki cihan röhnüması, Haydar-ı kerrar olan,
Çıkıp miraç kapısında, haykırıp aslan olan,
Sitretül müntehada, Mustafa’ya yar olan,
Naciyanı naz makamı, binde bir can anlamaz.

İlmü ledün okuyanlar, aynen yoldaş olur,
Ehedi Ahmet, fatihada baş olur,
Pa ile ça, ka ile za anlayan sırdaş olur,
İlmi ledün manasıdır, ehli inkar anlamaz.

Men aref ilmine ermeyen, şum ağmakı fıkıh,
Pir dergahına niyaz et, yakın bulasın hakkı,
Ey Virani dört kitaptan, Ali’nin metin oku,
Ehli Beyti Hanedanı, Şimir Mervan anlamaz

VİRANİ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://alevicumhuriyeti.yetkinforum.com
 
OZAN VİRANİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» OZAN YEMİNİ
» OZAN FUZULİ
» OZAN NOKSANİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Alevileriz Biz :: ALEVİLİK :: ALEVİLİĞİN TEMELİ :: OZANLARIMIZ-
Buraya geçin: